27 Ağustos 2022 Cumartesi

10 GHz Beacon Uzak mesafe Testleri

 

Herkese merhaba,


Türkiye'de daha önce yapılmayan bir başka çalışma ile yine karşınızdayız.


Bir önceki 10 GHz Beacon yazımda anlattığım beacon'u güzel bir şekilde kutuladıntan sonra çatıdaki yerine yerleştirdim.

Şu an kendi evimin bulunduğu yerden testleri yapıyorum. Uzun süreli testlerden sonra belki çok daha geniş bir LOS (Line Of Sight) sahip başka bir lokasyona taşımam mümkün olabilir. 

Bir önceki yazımda basitçe beacon ne işe yarar niye kullanırız tarzı bilgiler ve nasıl duyarız tarzı birkaç bilgi vermiştim ama, özellikle nasıl duyarız kısmını tekrar açıklayayım.


10 GHz bandını duymak için gerekli ekipman:

1 adet LNB(Tercihen kristalli Octagon, MAC ya da daha da ideali BullsEye marka eger yoksa standart bir Uydu LNB'si.)

1 adet Bias-Tee devresi (Bir mercimek kapasitor, bir elle sarılmış bobin ve her iki tarafa uygun kablo,konektör)

1 adet SDR alıcı (RTL-SDR, Adalm Pluto, HackRF ya da 700 MHz civarında SSB /CW dinleyebilen analog bir alıcı)

SDR alıcı kullanılıyor ise bir de bilgisayar.

Hepsini birbirine bağlamak için ise ara kablolar, beslemek için 12V güç kaynağı vb.


Not: Mesafe biraz uzak ise bir adet te çanak kullanmak her zaman faydalı olacaktır. Biz bu denemelerde 40cm lik bir çanak kullandık.


Burada önemli bir ipucu Beacon yayını Horizontal yani yatay polarizasyonda.. Beaconu dinlerken antende konektör aşağı ya da yukarı değil yana doğru dönük olmalı böylece horizontal yani yatay dinleme yapmış olursunuz. Öbür türlü sinyali duymanız zorlaşır.


Evet.. Sıra geldi bugün TA2SUA yani Alper arkadaşım ile neler yaptığımıza.


Saat 10 gibi beni gelip aldı. Evden çıkmadna Beacon'un çaıştığına emin olarak evden ayrıldık.

Önce Polatlı istikametinde bir süre gittik. Sanırım 15km civarı bir uzaklıkta yolun kenarına çekip bir deneme yapalım dedik.

Ancak herhangi bir sinyal duyamadık. Daha sonra düşününce bunun sebebi beacon QTH ile bizim aramızda bize çok yakın dik bir tepenin bulunması. Sinyaller bize kadar ulaşabilecek şekilde kırılamıyor.


Sonra geri dönüp 10.2 km mesafedeki Yapracık Şeyh Şamil camii bahcesine gittik.

Burada cihazı açar açmaz sinyali duyduk.




Yükseklik eğrisinden görülebileceği gibi aramızda yaklaşık 5km mesafede bir tepe mevcut. 
Ancak buna rağmen çok kuvvetli bir şekilde sinyali duyabiliyorduk.




Bu videoda düzeneği anlatıyorum.

Burada ise, biraz daha denemelere devam edip arkada bir binadan yansıtma deniyoruz.





Buradaki denemelerimiz bittikten sonra bir sonraki hedefimize geçmeye karar verdik. Bu sefer hedef daha uzaklar. Ayaş tarafı. 
Biraz plansız bir çalışma olduğundan olup olmayacağna emin değildik. Olmaz ise, bir sonraki hedefimiz daha önce LOS çalışması yaptığım Pursaklar tarafıydı.

Ayaş'a geçerken tabii Sincan'da durup bir Karadeniz lokantası döneri yemeden olmaz dedik, yemekten sonra   cep telefonundan bulduğumuz bir dağ köyüne doğru yola devam ettik.

Yeni geldiğimiz nokta konum itibari ile Ankara'nın çoğu yerine hakim bir noktaydı.

Arkadaki puslu alan çok belli olmasa da Ankara.
Cihazı arabadan indirdik
Yere koyduk ve gücü açtık. O anda beacon sinyalini duymaya başladık.
Mesafeye baktık 30 km. Ama aramızda direkt bir görüş olmadığının da farkındaydık. 


Daha sonra yaptığım LOS analizinde de bu net bir şekilde belli oluyordu. Evimin hemen birkaç yüz metre yakınındaki tepe, 5 km ilerideki tepe, üstüne 8 km ilerideki tepe hepsi bize engeldi. Ama gayet okunabilir sinyal almayı başarmıştık.








Buradaki başarıdan sonra dedik artık dönme vakti.
Ayaş'tan Sincana doğru indiğimiz sırada, ya bu 10 ghz propagasyon şartları biraz daha esnekse.. Şuradan da bir deneme yapsak mı diye düşündük ve arabayı yolun kenarına çektik.
Cİhazı açtık ve ..... Beacon yine duyuluyor. Evet mesafe biraz daha yakın 28 km ama.. Aramızda dağlaar dağlar....
Soldaki Beacon'un olduğu bölge. Gördüğünüz gibi aramız tamamen bloke.Hatta Beacon'un bulunduğu yerden çok daha alçaktayız.Ama sinyal harika..


Bu kadar denemeden sonra eve dönme vaktidir diyip döndük.

Yaptığımız testler sonucunda elde ettiğimiz 10 GHz propagasyon şartları hakkındaki bilgiler ışığında başka lokasyonlar da belirlediğimiz gibi, bir sonraki çalışmada normalde sinyal duyamayan bölgelerden RainScatter yani yağmurdan yansıtma sayesinde sinyal alıp alamayacağımızı da test etmeyi planlıyoruz.


Unutmayın Ankara ve birkaç yüz km içerisinde bir bölgede yer alıyorsanız, yukarıda saymış olduğum ekipman ile sizin de bu beacon siynalini almanız hiç zor değil. Siz de kendinizi 10 GHz'in büyülü dünyasına dahil edebilirsiniz.

Beacon sinyalini duyduğunuzda locator ve mümkünse beacon kaydı ile beni bilgilendirebilirseniz ülkemizde 10 GHz bandının ilk adımlarını hep beraber atmış oluruz.




















12 Ağustos 2022 Cuma

10 GHZ Beacon - İlk devreye alma

 Selamlar,

Epeydir hayalini kurduğum, mikrodalganın magic bandı 10 GHz bandında evde yaptığım denemelerin ardından, beklediğim slot antenim de gelince hemen hızlıca bir test yapalım dedim.


PE1RKI tarafından üretilmiş olan 20 slot Anten


    Anten ve beacon devresi arasında geçici olarak semi-rigid bir kablo kullandım. 12V bir adaptör ile beraber hemen çatıya koydum. Gücü verdim. 

Evin ters tarafında bulunan çanak antene bağlı olmayan ve yere doğru bakan bir uydu LNA'sında sinyali +60dB olarak görünce işte dedim herşey hazır.

Hemen TA2SUA ile iletişime geçip frekansı verdim.

Beacon frekansımız Türkiye'de 3 cm bandı için yasal olarak izin verilmiş olan 10.451.800

Beacon CW yani mors sinyali olarak çağrı işareti ve locator bilgisini sürekli yayınlayacak şekilde ayarlandı.


TA2SUA ile aramız yaklaşık 6.3 km ve aramızda direkt görüşümüzü engelleyen bir tepe de mevcut. Denemeyi yaparken kullandığı pencere benim yönüme mi bakıyor bilmiyorum ama aşağıda hem harita hem de TA2SUA nın çektiği videoları paylaşıyorum.




Yükseklik eğrisinin sağ tarafı benim lokasyonum sol tarafı ise TA2SUA'nın bulunduğu yer. 


TA2SUA 'nın dinleme anteni :)











Peki dinlemek için ne lazım ya da menzili nedir gibi sorulara gelecek olursak,
Dinlemek için en basitinden bir RTL-SDR ya da 700 mhz civarında SSB dinleyebilen bir receiver lazım.

Bir tane LNB ve bu LNB'yi besleyecek bir bias-tee devresi lazım. 
Aslında birebir bu setup Oscar-100 uydusunu dinlemek için gerekenle aynı.
Elinizde denemek için QO-100 uydusunu dinyelecek bir setup var ise bu beacon'u da duyabilirsiniz.

Menzili nedir derseniz, şehir içinde muhtemelen 20-30 km'ler civarı dinleme rahatlıkla yapılabilir. Hatta direkt görüş olmamasına rağmen bu frekans bina köşesinden, dağdaki kayadan , yağmur damlalarından , kardan buluttan uçaktan yansıyabildiği için birkaç yüz km ye kadar duyabilmek mümkün oluyor.
Hatta deneme yapanlar bunu pasif radar gibi de kullanabilirler.


Aslında bundan sonrası beacon devrede iken  Türkiyedeki radyo amatörlerinin bu frekansın propagasyon şartlarını merakı ve kendilerince denemelerine bağlı.
Ayrıca unutmayın ki Beacon dinlemek te qsl kartı istemek için bir sebeptir. 

Beacon'u duyduğunuzda duyduğunuz locator, çağrı adınız (yoksa SWL kodunuz) ile bana ulaşır iseniz, QSL kartınızı derhal gönderirim.




3 Ağustos 2022 Çarşamba

TA VHF UHF Yarışması 2022 hakkındaki Notlarım.

 

 

Herkese iyi günler,

 

Geçtiğimiz ayın (Temmuz)  ilk haftasonu her sene olduğu gibi bir TA VHF UHF yarışması düzenledik.

 

Araya bayram tatilinin girmesinden kaynaklı olarak log toplama sürecini geçmiş yıllarda olduğu gibi 1 ay gibi uzun bir süre olarak tuttuk.

Gelecek yıldan itibaren kullandığımız dijital log yükleme sistemi ve çoğu hesaplama ve kontrol sisteminin artık otomatik yapılacağı göz ömüne alınarak bu süreyi 1 hafta gibi bir süreye azalma niyetindeyiz.

 

Henüz yarışma sonuçları hesaplaması yapılmamış olsa da , ben gözlemlerim ve duyumlarıma istinaden bir yarışma değerlendirmesi yapmak isterim.

 

Bu yıl toplam 60 istasyon log gönderdi.

Bunların  eğer log incelemelerinde farklı bir kategori çıkmaz ise

9 adedi Single Operator  FM Tek band kategorisinde,

24 tanesi Single Operator Çok Band kategorisinde

16 Adedi Single Operator Tüm Modlar (SSB+FM)

10 adedi de Multi Operator kategorisinde yarıştı.

 

Bir istasyon ise, EDI format istememize ragmen cabrillo formatında log alıp, uzantısını edi olarak değiştirip kaydettiği için değerlendirmeye alınmadı.

 

Yarışma sonrası gerek direkt olarak bana ulaşan gerekse sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla bir kaç farklı sıkıntı ya da amatörlerimizin tam anlayamadığı sorunlar yaşanmış.

 

·        Öncelikle , bu yıl propagasyon açısından  maalesef biraz şanssız bir yıldı. Hem 6 metre bandı hem 2 metre bandında propagasyon en azından iç bölgeler için neredeyse hiç yoktu. Kendi adıma konuşacak olursam her iki bandta da Ankara dışına erişme şansı bulamadım.

·        İkinci şikayet/soru ise, neden EDI format kullanıyoruz, dertsiz başımıza dert açıyoruz, ne güzel kağıda yazıp fotografını yazıp gonderiyorduk eski köye yeni adet mi tarzı serzenişler..

Şunu belirtmek gerekir ki, radyo amatörlüğü teknoloji ile iç içe bir hobi olduğundan teknolojideki ilerlemeleri takip etmemek gibi bir durum söz konusu olamaz. Takip etmeyenler de maalesef geride kalır.

International Amateur Radio Union(IARU) 1. Bölge üyesi olarak Türkiye’de IARU’nun belirlediği yarışma kurallarına mümkün mertebe uymak durumundadır.

IARU R1 VHF ve üzeri bandlarda bir standard olarak EDI formatının kullanılmasını tavsiye etmektedir.

Biz de bu yüzden bu format kabul ediyoruz.

·        Destek isteyen, program kuramadım, ayarlarını yapamadım, log exportunu beceremedim diyen amatör arkadaşlara da , hem yazılı hem videolu açıklamalar yayınlamış olmamıza rağmen uzaktan bilgisayarına bağlanıp destek olmaya çalıştım. Herkes bu konuda herşeyi bilmek zorunda değil belki ama, öğrenmemekte inat edilirse maalesef o arkadaşlar adına onların sorumluluklarını yerine getirmemiz de mümkün olmuyor.

·        N1MM kullanımında birkaç istasyonda karşılaştığım bir diğer problem, her band ya da mod için ayrı log dosyası oluşturulmuş ve haliyle ne dupe kontrolü yapılmış ne de düzgün seri nolar verilmiş durumda.

 

 

N1MM kullanımında ve yarışma kurallarında yazmasına ragmen tekrar hatırlatmak isterim.

 

N1MM’i açıp tüm yarışmayı tek bir log olarak kaydediyorsunuz. Aynı bandta (Örneğin 2m bandında) aynı istasyon ile sadece tek bir qso yapıyorsunuz(SSB ya da FM fark etmez.. tek istasyon tek band , tek çağrı)

Yarışma bittiğinde de N1MM den export yaparak edi olarak tüm yarışma loglarını dışarı aktarıyorsunuz.

Ama burada FM yok, ya da frekans değiştirmeyi bilmiyorum diyen istayonlar için TRAC’ın youtube  sayfasında benim hazırlamış olduğum bir N1MM kullanımı videosu mevcut. Orada bunların nasıl yapıldığı adım adım anlatılıyor.

 

Tabii bazıları da, ben logu böyle gönderdim ister kulan ister kullanma tarzı yaklaşımda bulunabiliyor. Ben de kullanmamayı tercih ederim o durumda 😊

 

Yarışma konusunda başka dikkat çeken ve asında diğerlerinden çok daha önemli olan iki konu ise frekansların kullanımı.

 

Bu kısmı kalın harfler ile yazmak istiyorum. Çünkü bazı amatörlerin kuralları okumadığı çok açık ya da bilinçli olarak bu kuralı çiğniyorlar ki bu çok daha vahim.


        Yarışmada hiçbir çağrı RÖLELER ÜZERİNDEN YAPILAMAZ

Maalesef bu yıl da bazı amatörlerin role üzerinden yarışma çağrısı yaptıklarını öğrendim. Seneye bu arkadaşların loglarını iptal etmekten başka çaremiz kalmayacak. Yarışmanın amacı arada bir aracı olmadan direkt olarak görüşmek.. Röle üzerinden görüşmek bu yüzden kesin bir diskalifiye sebebidir. Bunu aklınızdan çıkarmayın.

·        Aynı şekilde , 

Yarışmada DMR gibi dijital, internet tabanlı sistemler kullanılamaz.

·        Bir diğer yanlış ise, 145.500, 144.300 gibi genel çağrı frekanslarının yarışma çağrısı için kullanılması. Hatta bazı bölgelerde yok önce ben çağırdım yok sen sonra geldin üstüme çağırdın gibi çatşmalarını da duydum.  Birincisi 145.500/144.300 gibi nokta çağrı frekansları yarışma çağrısı için kullanılmamalıdır. Bu frekanslar amatörlerin genel kullanımına açık frekanslar olup yarışma gibi kişisel durumlar için mesgul edilmemelidir.

145.500 yerine 145.475, 145.525 gibi yan frekanslarda çağrı yaparsanız amacı yarışma olan diğer amatörler sizi bulabilir. Yarışma ile ilgili olmayanlar da bu genel frekansları normal şekilde  kullanmaya devam edebilir. Bu yüzden bu frekansları kullanmayın, kullananları da uyarın.

Bu bir diskalifiye sebebi olmasa da amatörlük etiği gereği dikkat edilmesi gereken bir kuraldır.

 

 

Şimdilik aklıma gelen ilk açıklamalar bunlar.

 Konu hakkında yorumlarınız var ise lütfen bu blog'un altında paylaşın. 

73’ler.

 

TA2NC

 

 

19 Ocak 2022 Çarşamba

10 GHz Slot Anten Çalışması

 Yüksek frekanslarda omnidirectional olarak (beacon gibi projeler için) sıklıkla kullanılan anten tiplerinden biri slot anten'dir.


Bu antenler bir dalga kılavuzu (waveguide) üzerinde açılan yarıklar (slotlar) ile oluşturuluyor.

Aslında tek bir anten değil, her bir yarığın ayrı ayrı çalışması ve birbiri ile stacklenmesi ile yapılan bir anten türü olarak özetleyebiliriz.


Burada bulunan yarıklar dikey olmasına rağmen bu anten horizontal polarizasyonda çalışmaktadır.


Özellikle 10 GHz gibi oldukça yüksek frekanslarda üretilen bu antenler yüksek biğr hassasiyetle üretilmelidir.

Internette 1.2 ya da 2.4 GHz bandları için üretilmiş örneklerine de sıklıkla rastlanılmaktadır.

Buradaki linkten waveguide-slot-calculator excel dosyasını kullanarak kendi kullanacağınız frekans ve slot sayılarına göre istediğiniz bir antnei tasarlayabilirsiniz.



Biraz önce de bahsettiğim gibi bu anten aslında bir gövde üzerine yapılmış birden çok antenden oluşmaktadır.  Antenin frekansını belirleyen en önemli unsurlardan biri kullanılan waveguide'ın ölçüleridir.
 Fazla detaya girmek istemsem de genel olarak yukarıdaki şekilde görünen a uzunluğu waveguide'ın cutoff yani kullanılabilir frekans aralığını belirlerken b ölçüsü ise antenin TE mi TM mi çalışacağı ile ilgili yeri belirler.  Bu konuda en iyi verimi elde etmek istiyorsanız, kullanacağınız frekans aralığına uygun bir waveguide ölçüsünü baz alarak buna uygun aluminyum ya da pirinç bir profil ile bu anteni yapabilirsiniz. 

Ancak el veya basit alet edevat ile bu anteni üretmek oldukça zor olacağından en iyisi bu anteni bir cad programı ile çizmek ve bir lazer/cnc atölyesinde üretmek olacaktır.

ben 10.396 GHz bandı için 2x8 slotlu bir tasarım yaptım. Bunun da dosyalarını (hem dxf hem de pdf olarak) paylaşıyorum. Anten için kullanmayı düşündüğüm profil 25x15mm profil. Eğer bulaiblir isem pirinç, bulamazsam aluminyum ile yapacağım. 

Belki birlerine yardımım dokunur.

Saygılarımla.








PE1KRI üretimi antenler.





13 Aralık 2021 Pazartesi

10 GHz EME çalışması

 Selamlar,


Çalışmalarımı takip eden istasyonlar epey bir süredir EME ile uğraştığımı biliyorlardır.

Bildiğiniz gibi 144 Mhz (2 metre) bandında bu çalışmalarımı yürütüyorum.

Ama uzun zamandır hayalini kurduğum çalışma bir de bu işi 10 GHz bandında yapabilmek.


Bunun ile ilgili olarak bir süredir cihaz toplama ve altyapı çalışmalarım devam ediyor. İlk olarak bu amaçla bir 120 cm'lik çanak anten almıştım.

Her ne kadar EME ye uygun olmasa da bulleye bir LNB de edinmiştim. Bunu hem QO-100 uydusunu dinlemekte hem de ileride lazım olursa 10 GHz bandında kayma olmadan dinleme yapabilme amacıyla almıştım.

Yine bu yolda 20W lık ta bir PA satın aldım. eksiklerim hala bu frekansa uygun bir LNA ve en önemlisi bu frekanslarda çalışabilecek bir transverter edinmek ki bu yolda da çalışmalarım devam etmekte.


Neyse başlangıç noktası her zamanki gibi önce dinlemek...

İşin nispeten basit tarafı. 

Ama yine de yazıldığı kadar kolay da değil. 

Çünkü bu frekanslarda çalışırken anteninizin aya +/-1 derece açı ile bakıyor olması gerekiyor. 

Öncelikle frekansımdan emin olmak için QO-100 uydusunun beaconuna göre RTL-SDR'min frekansını kalibre ettim.

Daha sonra QO-100 için kullandığım çanak antenimi göz kararı elimle aya doğru hizaladım. Bu akşam şansıma bulutsuz bir akşam olduğundan işim daha rahattı. 

Bunun peşinden alt katta bulunan bilgisayarımda SDR-Console yazılımı çalıştırdım. Sanal ses kartı ile (virtual audio cable) sdr console yazılımının ses çıkışını WSJT-X yazılımıma bağladım. Ve frekansını 10.368.025 MHz e ayarladım

WSJT-X te modülasyon olarak DL0SHF'in yayın yaptığı Q65-60E  60 Sn olarak seçtim.

Sonra cep telefonumdan bu bilgisayara remote olarak bağlanıp balkona çanağın yanına geçtim. 

Çanağın koluna bağladığım inclinometre ile elevation ayarını yaptım. Hemen peşinden çanağın altına doğru eğilip ay ile merkezledim. Bu sırada gözüm telefonda görebileceğim bir sinyal arıyordum.

Aşağı yukarı sağa sola derken ekranda bir yerlerde belli belirsiz bazı çizgi ve noktalar gördüm ve beklemeye başladım.

Bir süre sonra WSJT ekranında o heyecanla beklediğim decode edilmiş çağrı işaretini görmüştüm.


Üstteki 2m yazan yerler sizi yanıltmasın. programda heyecandan frekans seçmeyi unutmuştum. Son iki decode sırasında bunları da ayarladım.

10 GHz 2 metre bandından aydan yansıtmada da oldukça farklı.

2 metre bandından yaginizden çıkan yaklaşık 30 derecelik sinyal ayın tamamına çarpıp oradan yansır iken, 10 GHz te yukarıda yazdığım gibi bu açı genelde 1-2 dereceyi geçmiyor. Bu da sinyalin ayın ortasında küçük bir alana çarpmasını sağlıyor. 

Tabii dalga boyumuz da oldukça küçük olduğundan sinyal ayın yüzeyindeki her çukur ve yükseklikten farklı açılarda yansıyor ve bu da oldukça güçlü bir saçılmaya sebep oluyor. 

Bu yüzden sinyalleri 2 metredeki gibi kalın ve düz bir çizgi gibi görmek yerine saçılmış belli belirsiz bir sinyal olarak görebiliyoruz. 

Ancak decode değerleri oldukça farklı. Bu kadar zayıf gördüğüm bir sinyalin -8 dB kadar güçlü çözülebilmesine oldukça şaşırdım. 

Ayrıca aynı sıralarda EME chat sayfasında italyan bir amatörün raporunun da -4 dB oluşu ilginçti. 

Çünkü bu amatörün hem 180cm'lik bir çanağı vardı hem de bu frekansa uygun bir LNA'sı ve transverteri mevcuttu. Benim gibi 20 dolarlık bir cihaz ile çözmek yerine yüzlerce dolar verdiği bir ekipman kullanmaktaydı.

Sonuç olarak yine bir ilki başarmanın haklı gururunu yaşıyorum. Bir sonraki hedef aydan yansıtmak ve becerebilir isem kendi echo'mu da duyabilmek. Ama öncelikle yüksek hassasiyete sahip bir anten rotor sistemi kurmam gerekecek. 




 

26 Kasım 2021 Cuma

RF Röle Temizleme

Ampifierlarımızın, telsizlerinizin içide malum Rf röleler bulunmaktadır.

Ya da başka bir proje için kullanacağınız hurdadan bulduğunuz ya da uzun süre yatan röleler elinizde olabilir.

Peki bu rölelerin alış hassasiyetini arttırmak için temizlenmesi gerektiğini biliyor musunuz?

Hatta bazen hiç kullanılmamış röleler aldığınızda da bunu yapmanız gerekebilir.

Önce sebebine gelelim

RF rölelerin geçirebileceği en zayıf sinyallere "wet contacting" denir. Türkçesini ben bilmiyorum. Bilen varsa aşağı yorumlara bırakırsa sevinirim.

Normalde üzerinden yük geçen TX yaparken kullandığınız pinlerde bu sorun yaşanmazken cihazınız RX'te kaldığı süre içinde bu kontakt'tan çok zayıf bir sinyal geçtiği için (mikrovolt seviyesinde) bir süre sonra röleleriniz oksitlenir ve iletkenliği düşer. Bu da alış hassasiyetinizin düşmesine sebep olmaktadır.



Bu sorunu cihazınızın alış hassasiyetinde düşme ya da dinleme sırasında gürültü seviyesinde sebebi bilinmeyen artma azalmalar şeklinde hissedebilirsiniz.

Peki bunu nasıl temizleyebiliriz?

Bazı RF rölelerin içi açılabilmektedir. 
Eğer bu tip bir röleye sahip iseniz, içini açıp RX pinlerini önce WD40 ve bir parça beyaz temiz bir kağıt ile bastırmadan temizleyip (boyasız ve temiz olması önemli) daha sonra alkol sıkıp kurumaya bırakın.
Bu bir süre idare edecek bir temizlik sağlayacaktır.

İkinci ve daha efektif olan yöntem ise, sık yapılması halinde rölenin kontaklarını aşındırdığı için çok başvurmamakta fayda var.

Peki bu yöntem nedir?

En basit şekilde şu şekilde yapılabilir.

Rölenizin giriş ucuna şasiye "-" , canlı uca "+" olacak şekilde bir bağlantı yapın. Bunu uçları bir tarafta açık bir coax ve bir konektör ile (röle tipinize bağlı olarak N , UHF ya da SMA gibi) yapabilirsiniz.


RX yani NC ucuna ise, yine bu tür bir bağlantı yapıp , buraya 12V bir lamba ya da çok düşük güç çeken bir cihaz bağlayın.

+ ve - uçlara 12V verdiğinizde lambanın yandığını göreceksiniz. Peki bu yeterli mi?

Hayır.

Rölenizin normal besleme kontaktlarına da bir güç kaynağı bağlayıp röleyi  açıp kapamaya başlayın.

her açılma kapanma sırasında RX pinlerinden geçen düşük akımın (500mA civarı)  yapacağı ark ile buradaki oksidasyon yanarak yok olacaktır.
Bunu 50-100 defa yapmanız lazım.

Daha da ideali, akımı iyice düşük (10-20mA) bir yük bağlayıp (Örneğin 20mA için 12V ta 600ohm'luk bir direnç)  tüm gün ya da gece boyunca saniyede bir açılıp kapanmasını sağlamak.

W8JI 'nin sayfasından aldığım aşağıdaki çizim bağlantıyı şematik olarak gösteriyor.

Buradaki gösterim bir lambalı PA'nın röle üzerinden sökülmeden temizlenebilmesi için yapılmış bir çizim. Ama size genel bir fikir verecektir.


Aşağıdaki çizimde ise, en ideal temizleme yöntemine ait DUBUS dergisinde yayınlanmış tam otomatik bir temizleme devresi görülmekte.





12 Ekim 2021 Salı

Nanovna Faz/Delay ölçümü

 

Nanovna'da neler yapabiliriz konulu yazımıza faz/delay ölçümü konusu ile devam ediyoruz.


Faz ya da delay ne işe yarar kısmı ile başlayalım öncelikle.


Eğer koaksiyel kabloların teknik özellik dokümanlarına göz attıysanız orada Velocity Factor (VF) yazılı bir alan vardır.

Bildiğiniz gibi, elektrik ve RF sinyalleri havada ya da ideal şartlarda ışık hızında hareket eder, ancak gerçekte bu pek doğru değildir. 

RF sinyalleri, koaksiyel kablolarda ilerlerken havada ilerlediğinden daha yavaş ilerler. Havaya göre bu sinyal gecikmesi oranına velocity factor denir.

Örneğin RG213 kablo için markadan markaya değişmesine rağmen bu oran yaklaşık %66'dır.

Peki bu oran neyi etkiler?  Örneğin koaksiyel kablo ile yapacağınız trap, power combiner/divider gibi cihazlardaki kablo boyunun hesaplanmasını değiştirir. Malum formüle göre dalga boyu ışık hızı ile orantılıdır.

2 metre bandının yanı 144-146 MHz (ortalama 145 mhz alalım) dalga boyu 

https://www.omnicalculator.com/physics/wavelength   sayfasındaki hesaba göre

2.067 metredir.

Oysa bir koaksiyel kablo ile bu hesabı yapmaya kalkarsak,  ki bu hesap için https://www.qsl.net/w4sat/velfact.htm  linkindeki hesaplayıcıyı kullanabiliriz,

yukarıda bulunan free space hesabını velocity factor ile de çarpmamız gerekir.

Yani 2.067*66/100 =1.364 metre. Yani bir koaksiyel kabloda tam dalga boyu hesabı yapıldığında uzunluğunun 2 metrenin katları değil, 1.364 metrenin katları olması gerektiği ortaya çıkar.

Yani bazı dayıların "yeğenim antenden cihaza inen kablonun boyunun 2 metrenin katları şeklinde olması gerek"  tezi de bu şekilde çürümüş oluyor. Bu teori zaten başından yanlış. Çünkü anteninizde balun kullanmanız ve bu kablo boyunun anten empedansına etkisini sıfırlamanız gerektiği acı bir gerçek. Ama balun kullanılmadığı durumlarda da kablo boyu öyle kafanıza göre belirlenmiyor.

Peki bunun bir diğer pratik uygulamasını nanovna da nasıl yaparız?


Özellikle Stack anten yaparken kullanacağımız power divider (geçmiş yazılarımda nasıl yapılacağı yazılmıştı) yapımında kullanacağımız koasiyel boylarını ve, power divider ile anten arası kabloların faz farklarını nanovna kullanacak ölçebiliriz.


Yani, diyelim bir power divider'ımız var. Ve bu power divider'dan iki antene koaksiyel kablomuz gidiyor. Normalde her iki antene eşit fazda dalga gitmesi gerekmekte ki aynı anda her iki antenden de eşit dalga çıksın.

Kablolardan biri birkaç cm bile kısa olsa bu iki anten arasında faz farkına neden olur. Peki bu faz farkı neye sebep olur?

Birincisi, faz farkıyla çıkan sinyaller Phased Antenlerde olduğu gibi, antenin asıl baktığı doğrultu yerine başka bir yöne yönlenmiş olur.

SM6FHZ'nin 2016 yılında yaptığı bir sunumdan bir kaç yagi ışıma patterni paylaşmak isterim.

Faz Farkı Yok


20 Derece Faz Farkı

45 Derece Faz Farkı


Görüldüğü gibi iki anten arasındaki faz farkı yükseldikçe antenin elektriksel olarak baktığı yön dönüyor, sidelob ların şekli bozuluyor ve anten kazancı da düşüyor. Yani antenler çalışması gerektiği gibi çalışmıyor. 

Aynı şekilde dinlemede de faz farkı ile gelen dalgalar birbirini sönümleyeceği için sinyal zayıflaması da olacaktır. 

Peki Nanovna nasıl işimize yarayacak?

  • Öncelikle Antene çekeceğimiz iki (ya da daha fazla)  kabloyu da birbirine en yakın ölçüde olacak şekilde kesin.
  • Birer uçlarına konnektörleri takın. Diğer ucu boşta olsun kabloların.
  • Nanovna ya bağlayın(Bağlamadan önce kalibrasyonu yapmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatayım)
Nanovna da 

Menu > Display > Format > Delay 

seçeneği ile ekranda Delay ölçüm değerini çıkarın.

  • Kablolardan birini CH0 portuna bağlayın.

Burada delay kısmında bir rakam görmeniz lazım. Kablo boyuna göre değişiklik gösterse de örneğin 2.15 ns gördünüz diyelim.

İkinci kabloyu da aynı şekilde ölçün 2.30 ns buldunuz diyelim.

Aradaki farkımız 0.15 ns

Kablomuzda tam bir periyot için ne kadar süre gerektiğini ölçmek için;

T=1145×106=6.8 ns

Bizim kablomuzdaki 1 periyot için gerekli süre. Bu değeri faz farkımıza  bölerek her her iki kablo arasında ne kadar fark olduğunu buluyoruz. 


0.15ns6.8ns×360o=7.94

 

derece bir faz farkımız var. Bu az bir rakam değil.

Hatırlarsanız yukarıda kablomuzun bir tam dalga boyunu hesaplamıştık. 1.364m. Yani giren bir dalga kablodan 1.364m sonra çıkmakta. Ve bu yolculukta 360 derece dönmekte. Bu durumda aradaki faz farkının kac mm olduğunu hesaplayalım.


1.364m360o×7.94=30.0mm

Bu durumda iki kablomuz arasında 3 cm kadar bir fark olduğu ortaya çıkacaktır.

Bu ölçüme göre kablomuzun birini kısalttığımız taktirde faz farkımız minimize olmuş olacaktır. 

Türkiye'nin ilk 10 GHz Uluslararası QSO'su.

 Herkese selamlar, TA2SUA Alper arkadaşım ve ben bir süredir bu üst magic band çalışmalarımızı bildiğiniz gibi sürdürüyoruz. (Dİğer çalışmal...